Bandırma Özel Royal Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Orçun Küet, Ramazan Ayı’nda oruç tutan kişilerde iftar ve sahurda sıvı alımının böbrekler için çok önemli olduğunu ifade etti. Küet “Böbrekler vücudun en önemli organları arasında yer alır. Kaburga kemiklerinin altında, omurganın her iki yanında yer alan ve şekilleri kabaca fasulyeye benzeyen bu iki organ, sağlıklı bir erişkinde 9-12 cm uzunluk ve 4-5 cm genişliğindedir.
Esas olarak kandan atık ürünlerin süzülüp temizlenmesinden ve sıvı fazlasının idrar biçiminde atılmasından sorumludurlar. Kanın pH değeri, kan basıncı, elektrolit ve mineral seviyeleri, kan proteinlerinin miktarı, kan şekeri gibi farklı parametreler böbreklerimiz tarafından ölçülür ve kan için ideal düzeylerde korunmaları temin edilir. İhtiyaç olmayan maddeler idrara geçer ve vücuttan uzaklaştırılır.
Böbrekler kan basıncının düzenlenmesinde de önemli rol oynamaktadır. Kan basıncının yükseldiği koşullarda böbrek ihtiyaç fazlası mineral ve suyu idrar yoluyla atarak dengeyi sağlarken; tansiyon düşüklüğü yaşandığında su atılımını azaltır ve mineral takviyesinde bulunur.
Bunlarla beraber, böbrekler kemik iliklerinden kan hücrelerinin üretilmesini tetikleyen eritropoetin (EPO) hormonunun üretildiği organdır. Bu sayede, kanda kansızlık geliştiği durumlarda (kan kaybı, demir eksikliği veya vitamin eksiklikleri) EPO salgısını artırarak kırmızı kan hücresi üretimini sağlar ve kandaki oksijen taşınmasını düzenler.
Ayrıca böbreklerimiz kemik ve kalsiyum metabolizmasının en önemli hormonu D vitamininin aktif formunun üretildiği yerdir. Bu aktif D vitamini; beslenme veya deriden güneş ışığı yoluyla vücuda temin edilen D vitaminin karaciğerdeki ilk metabolizması sonrası böbreklerde üretilir ve kemiklerde kalsiyum, fosfor iyonlarının depolanması; bağırsaklardan bu minerallerin emilimi gibi mekanizmaların gerçekleşmesini sağlar.
Böbreklerimizin bu görevlerini yerine getirebilmeleri ve sağlıklı bir yaşam için günde ortalama 2 – 2,5 litre su tüketmemiz gerekmektedir. Böbrek hastalıkları giderek sıklığı artan ve insan yaşamını tehdit eden sonuçlara yol açabilen bir sağlık sorunudur. Ülkemizde her 10 kişiden 1’inde bir çeşit böbrek hastalığı vardır. Diyabet ve hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı vakalarının çoğundan sorumludur. Diğer nedenler arasında glomerüler hastalıklar, polikistik böbrek hastalığı gibi ailesel böbrek hastalığı, immünolojik hastalıklar, böbrek taşları, idrar yolu tıkanıklığı ve ilaç toksisitesi sayılabilir.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte böbrek sağlığı, kronik hastalıkları olan bireyler kadar sağlıklı bireyler için de önemli hale gelmektedir. Ramazan ayındaki uzun açlık ve susuzluk sürelerinin böbrek sağlığını tehdit etme riski her zaman vardır. Özellikle de yaşlı, kalp ve damar sorunları olan, yüksek kan şekeri ve kan basıncı değerleri nedeniyle çok sayıda ilaç kullanan hastalarda ve zaten belli bir derecede böbrek hastalığı olan kişilerde bu risk daha da fazladır. Bu nedenle bilinen ciddi bir böbrek hastalığı olanların oruç tutması doğru değildir.
Hafif-orta derecede böbrek hastalığı olan ve oruç tutmak isteyen her hastanın uzun zamandır takibini yapan hekim tarafından değerlendirilmesi, oruç tutacaksa ilaç ve diyet düzenlemesi yapıldıktan sonra ve takiplerini aksatmadan tutması önerilmelidir. Tek bir tetkik sonucu ile hastaya “oruç tutabilir” veya “oruç tutamaz” demek doğru bir yaklaşım değildir.
İftardan sahura kadar olan dönemde yeterli sıvı alınmaması, özellikle sahurda idrar sökücü yiyecekler alınması (kafein içeren çay ve kahve gibi içecekler, domates, patlıcan, sarımsak vb.) kişiyi dehidrate (susuz) bırakarak taş oluşum riskini ve renal kolik riskini arttırabilir. Ayrıca sıcak saatlerde günlük aktivitelerin azaltılması, ağır işlerden ve tuz tüketiminden kaçınılması oldukça önemlidir. Yine su tüketiminin yetersiz olması yavaş yavaş ve ilerleyici bir şekilde böbrek fonksiyonlarının azalmasına yol açabilir.
Çeşitli coğrafyalarda oruçlu olunan süre 8 saatten 20 saate kadar uzayabilmekte, bazı kişiler bu süreyi evde serin ortamda geçirirken bazı kişiler sıcakta ve aktif fiziksel aktivite altında olabilmektedir. Bu nedenle oruç için hastaların kişisel özellikleri, ek hastalıkları, yaşantıları, fiziksel aktiviteleri de dikkate alınarak hekimler tarafından bireysel karar verilmelidir.
Özetle; sağlıklı böbrekler ve sağlıklı bir yaşam için yeterli su tüketimi şarttır. Kronik hastalığı bulunanlar ve yaşlı bireylerin Ramazan ayı öncesi mutlaka doktor kontrolüne gelmesi önerilmektedir. Oruç konusunda genelleme yapmak doğru değildir. Her hastanın kendi mevcut durumu değerlendirilmeli ve sonrasında takipleri yapılmalıdır.
“dedi.
GENEL
07 Haziran 2023GÜNDEM
07 Haziran 2023GÜNDEM
07 Haziran 2023GÜNDEM
07 Haziran 2023GENEL
07 Haziran 2023GENEL
07 Haziran 2023GÜNDEM
07 Haziran 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.