Nöbetçi Eczaneler
İyi Parti İlçe Başkanı Engin Can Ülkemizde ve yerelde son günlerde yaşanan gelişmeleri Şehir Gazetesine değerlendirdi.
Merkezi hükümetin muhalif belediyelere yaptığı baskıları kabul edemeyiz diyen İyi Parti İlçe Başkanı Engin Can “ Uzun yıllardan bu yana Ak Parti tarafından yönetilen belediyelerde asla görmediğimiz uygulamaları 1 yıl önce seçilen muhalif belediyelerde görüyoruz. Kuşkusuz amaç muhalif belediyelerin hizmet alanlarını daraltmak ve bunlar belediyeleri bile yönetemiyor algısını yaratmaktır. Bizler gibi vatandaşlarımız da bu çifte standart uygulamaları görüyor. Bu çerçevede Ak Parti oy oranları her geçen gün daha da düşüyor.
Bandırma Belediyesi de bu baskılardan nasibini alan belediyeler arasında yer alıyor. SGK Borçlarını ödemek için birçok taşınmaz mülkü satıyor. Bu satışlara karşı olmasak da elde edilen paraların ne kadarının Bandırma’ya yatırım için döndüğünü bilmek isteriz. Görünen o ki, Bandırma Belediyesi rutin belediyecilik faaliyetlerini yürütmek dışında pek bir icraat yapamıyor. Satılan mülklerden gelirler ile sadece personel maaşlarını ödeyebiliyor. Sürecin bu şekilde devam etmesi Bandırma’ya yapılacak yatırımların yapılamayacağı anlamını taşıyor. Otopark ve trafik sorunu her geçen gün büyüyor. Bandırma yeşili ağacı olmayan beton kent durumuna geldi. küçük ulaşım araçları sorunları büyüttü. Üniversite öğrencilerinin ayrı araç talepleri bir türlü karşılanmıyor. Bandırma çarpık kentleşme ile karşı karşıya, beklenen deprem felaketi için hiçbir hazırlığımız yok. “
Genel siyaseti de değerlendiren İyi Parti İlçe Başkanı Engin Can “ Türk milletinin kutsal tarihi ve değerleri kimliği üzerinden siyasal hesap yapanların karşısında durmak, yalnızca bir siyasi görev değil, tarihi bir sorumluluktur. Bu sorumluluk sadece siyasetçilerin değil tüm Türk milletinindir.
Türk milletinin yeni bir kimliğe değil, yeni bir iktidara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. MHP’ye gönül verenler; yaşadığımız şu süreci lider ,teşkilat, doktrin formülü üzerinden cevaplamaktadır. Yani Devlet Bey yapıyorsa vardır bir bildiği, devlet aklı gibi söylemlerle adeta içlerine sinmeyen şeylere kılıf uydurmaktadırlar. Onlara tavsiyem, terörden dolayı evladını, göz bebeğini, canını kaybetmiş şehit anası ile babasını birlikte ziyarete gidelim. Bakalım devlet aklı ile o insanlara savunma yapabilecekler mi? 2013-2015 yılları arasında sözde çözüm sürecinde özel harekat polisi olarak Hakkari’de görev yaptım. Örgütün pervasızca yaptıklarına devletin müdahale ettirmemesi o dönemlerde içimi parçaladı. Kendi kendime keşke vatanım, bayrağım için şehit olsaydım da bunları görmeseydim dediğim çok oldu. Terör örgütleri ile müzakere olmaz mücadele olur. Terörist başına barış elçisi gibi davranırsan, onlar da utanmadan sıkılmadan tarihimize, tüm mukaddesatımıza pervasızca dil uzatma cüretini gösterir. Dem Parti grup başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit “çözüm sürecine katkı sunması amacıyla tüm siyasi partilerin İmralı’da Öcalan ile doğrudan görüşmesi gerektiğini” dile getirmektedir. İYİ Parti olarak bizim duruşumuz net fakat Sayın Bahçeli’nin bu çağrıya uyup İmralı’ya gidebileceğini düşünüyorum. Kaldı ki; Başbuğ Alparslan Türkeş’in kabri başında terörist başını kurucu Önder olarak dile getirebilme dalaleti içerisinde olduğuna göre İmralı’ya gitmekte de bir beis görmeyecektir. Sayın Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu’nun son grup toplantısında dediği gibi;
Sayın bahçeli Ne oldu size böyle?
Tekeden süt mü sağdınız?
Balda tuz mu buldunuz?
Suda ateş mi yaktınız?
Fikirleriniz mi değişti, yoksa aldığınız emirler mi?
Bu sorunun cevabını Türk milletine vermek zorundalar…
İYİ Parti olarak milli duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Türk milletinin son kalesi olarak dimdik ayakta olduğumuzu belirtmek isteriz.” Dedi.