Yolları meslek edinmiş biri olarak yıllardır direksiyon başındayım. Bazen şehir şehir geziyorum, bazen gecenin karanlığında tek başıma binlerce ton yükle ilerliyorum. Yol bana çok şey öğretti ama en önemlisi şudur: Trafiğin gerçek kuralı saygıdır.
Kırmızıyı görmek, sinyali açmak, hız sınırına uymak… Elbette hepsi önemli. Ama eğer kalbinde saygı yoksa hiçbir kural seni tam olarak doğru yola sokamaz. Çünkü trafik, hepimizin ortak yaşam alanı. Sadece asfalt değil; sabrı, anlayışı, empatiyi paylaşmak zorunda olduğumuz bir yer.
Bir tır şoförü olarak en çok şunu görüyorum:
Kimi şoför, bizim 40 tonluk bir araçla nasıl fren yaptığımızı ya da rampa çıkarken nasıl zorlandığımızı düşünmeden hareket ediyor. Sanki koca bir tır, bir binek araç gibi bir anda durabilirmiş gibi… Oysa biz bir fren yaptığımızda durmamız metrelerce sürüyor. Küçük bir ihmal, büyük bedellere dönüşebiliyor.
Yola çıkınca insanların ruh hâlini de görüyorsun aslında. Acele eden, sinirlenen, selektörle bağıran, kornayla sabırsızlığını ifade eden… Bir de yavaşça yol veren, farıyla selam eden, bir saniyelik hoşgörüyle koca bir tehlikeyi ortadan kaldıranlar…
İnanın bana, bazen tek bir kişinin nezaketi bütün günün yorgunluğunu unutturuyor.
Bir çocuk otobüs camından el salladığında, bir sürücü sollarken sinyal verip teşekkür ettiğinde, bir esnaf mola yerinde “kolay gelsin” dediğinde… Yolun bütün sertliği o anda yumuşuyor.
Biz tır şoförlerinin tek isteği var:
Saygı.
Çünkü saygı, yolun en ucuz ama en değerli güvenlik önlemidir.
Bir saniyelik empati, bir hayat kurtarabilir.
Bazen 3 metre geri çıkmak, 3 kelebeğin bir ömrü demektir.
Bir gülümseme, koca bir rampayı hafifletir.
Trafikte saygı, sadece kurala uymak değil, insanı anlamaktır.
Direksiyona geçen herkesin bir ailesi, bekleyen bir evi, taşıdığı bir sorumluluk vardır.
Yolun sonunda hepimiz aynı şeye kavuşmak isteriz:
Sağ salim varmak.
Ne bir dakika erken, ne bir dakika geç… Önemli olan dönüş yolunu görebilmek.
Bu yazıyı, direksiyonun başında yıllarını vermiş bir tır şoförü olarak bir kez daha hatırlatmak için yazıyorum:
Saygı gösterdiğin her sürücü, aslında kendi hayatını da korur.
