Bandırma İlçe Müftüsü Abdülhamid Pehlivan Ramazan Ayı orunun hicretin 8. Yılında emredildiğini belirterek, Efendimiz (a.s.) Medine’yi hicret ile şereflendirmiş, Mescid-i Nebevi inşa edilmiş, İslam’ın huzurlu ortamı Medine’de tesis edilmişti ki, hicretin 8. yılı, Şaban ayında mü’minler Rab’lerinden gelen bir ayetin daha sevincini yaşadılar. Bu ayet Ramazan orucunu emrediyor ve Allah kullarına orucu tarif buyuruyordu dedi.
Bakara suresi 182 ve 185. Ayetlerinde Ramazan orucunun emredildiğini söyleyen Müftü Pehlivan
“Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye size de sayılı günlerde faiz kılındı… Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez- Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.”( Bakara 182-185)
Ramazan toplumsal dayanışma ve paylaşma şuurunu aşılayarak, bir anlamda “irade eğitimi” vermek suretiyle, müminlere kişilik kazandırarak, “kâmil bir mümin” olmanın yollarını gösterir. Ramazan, sözlük anlamı olarak “yaz sonunda yağan, yeryüzünü hem serinleten hem de temizleyen yağmur anlamındadır. Bu anlamından da anlaşılacağı gibi ramazan ayı mü’minlerin gönüllerini arındırır, temizler; dünya telaşıyla ve hayat gailesiyle yorulan, bunalan ruhlarını da dinlendirir ve serinletir. Razi,Tefsir, 5,71
Ramazan ayı hadis-i şerifin ifadesiyle başı rahmet, ortası bereket, sonu ise günahlardan kurtuluştur. Bu açıdan, aslında her yeni gelen Ramazan ayı bizler için yepyeni bir fırsat, yepyeni bir başlangıç ve kaçırılmayacak bir öze dönüş ayıdır.
Yine başka bir hadis-i şerifin ifadesiyle Mü’minlere başka bir müjde daha verilmiştir: Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buharı, İman, 28)
Ramazan, rahmet ayıdır…
Ramazan, bereket ayıdır…
Ramazan, huzur ve esenlik ayıdır…
Ramazan, adeta her yıl gönüllerimizi ilahi cemrelerle dirilten, ruhumuzu çiçeklendiren, ömrümüzü solmayan renklerle bereketlendiren bir ilkbahardır.
Peygamber Efendimiz Ramazan günlerinde bol bol Kur’an okur, hayır ve hasenatta bulunurdu. Cebrail (as), Ramazan sonuna kadar her gece kendisine gelir ve Hz. Peygamber (sav) ona Kur’an okuyup dinletirdi.Buhari,Savm,7 Nitekim halen günümüzde yoğun bir şekilde uygulanan bu “karşılıklı okuyuş”, “mukabele” geleneğimizin dayanağını oluşturur.
Ramazan ayı, geçici olarak yeme-içmeden uzak kaldığı nimetlerin kadrini bilmek ve onları veren Rezzâk olan Allah’a karşı şükür görevini hatırlamaktır.
Ramazan ayı, kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır.
İşte bu bilinç içerisinde dolu dolu yaşanan Ramazan, sonrasında gelen ayların hatta bütün bir yılın verimli geçirilmesini sağlayacaktır.
Ramazan, takvanın, şükrün ve rüşdün yollarının öğretildiği, irade eğitiminin verildiği, bir aylık yoğun program uygulayan bir okuldur.”
Ramazan ayının girmesiyle birlikte birçok kavram da konuk olur dilimize diyen Abdülhamid Pehlivan “Ramazan topu, Ramazan imsakiyesi, Ramazan mahyası, Ramazan davulu, Ramazan pidesi, Ramazan programı, Ramazan sofrası, Ramazan paketi…
Artık Ramazan ayı, bir zaman diliminin adı olmaktan öte bir şeydir. Evet o, yedisinden yetmişine bütün Müslümanlar için bir neşedir, coşkudur, heyecandır, kültürdür, medeniyettir. Hem de üzerinde çok konuşulan, makaleler ve kitaplar yazılan bir “Ramazan Medeniyeti!”
Ramazan, bir dünya görüşüdür. Sadece, nefsimize gem vurulan günler değil; yoksulların, düşkünlerin, açların, muhtaçların, kimsesizlerin hatırlandığı ve korunduğu yoğun bir seferberliktir.
Ve her sayılı gün gibi, bu coşkulu günler de çok hızlı geçer.
Ömrü boyunca kaç Ramazan geçireceğini bilemeyen Müslüman için son teravih namazı, son sahur, son iftar buruk bir hüzne dönüşür. Tıpkı gözü yaşlı hacıların kutsal iklime veda edişi gibi, bu mübarek mevsime de aynı duygularla veda edilir.
Güneş her eve doğar, ama penceresini, perdesini açanlar ondan istifade eder. O halde gelin bu gün, bir güneş gibi manevi hayatımızı aydınlatacak Ramazan hilaline gönlümüzü açalım. Her şeyiyle son damlasına kadar ondan istifade edelim. Hayır-hasenat ve infaklarımızla ramazanlaşalım. Ramazana uygun yaşayalım…
Bu rahmet mevsiminin Bandırma’mıza, ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini yüce Rabbimden niyaz ederim.” Dedi.
Dua:
Bizleri Ramazan Ayı’na ulaştıran Allah’a hamd olsun. Ya İlahi! Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan bu ayı bize hayırlı ve bereketli eyle! Bu günleri bizim için saadet, şehadet, tevbe, bağışlanma, rıza ve iman ile neticelendir. Kazanacağımız hayırlı şeyleri ömrümüzün her anına yaymayı bize nasib eyle ve bu hayırlı şeyleri arkamızdan bize varis kıl!
Ayet:
Ramazan ayı, insanlara yol göstermek, doğrunun ve hakkı bâtıldan ayırmanın açık delilleri olmak üzere Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden kim Ramazan ayına ulaşırsa onda oruç tutsun. (Bakara, 2/185.)
Hadis:
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” ( Buhârî, Îmân, 28)
Fetva:
Soru: Oruca ne zaman niyet edilmesi gerekir?
Cevap: Ramazan orucu ile zamanı belli günlerde tutulmak üzere adanmış oruçlar ve nafile oruçlar için niyet etme vakti güneşin batmasıyla başlayıp ertesi gün güneşin tepe noktasına gelmesinden önceki süredir.
NOT! İmsaktan sonra niyetin geçerli olması için imsak vaktinden itibaren bir şey yiyip içilmemesi oruca aykırı bir şey yapılmaması gerekir
-Kaza kefaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için ise güneşin batımından en geç imsak vaktine kadar niyet edilmesi gerekir.
Nükte:
Nasrettin hocaya sormuşlar;
Hocam Ramazan bizden memnun mu, Onu memnun edebiliyor muyuz?
Hoca cevap vermiş;
Memnun olmasa her sene on gün önce gelir miydi?
İftar Vakti : ….
İftar Duası: “Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!”
Fitre: 130 TL. Nisap Miktarı: Altın: 80,18 gr.
GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.