Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya

Kurban

Kurban, Allâh-ü Teâlâ’ya yakınlık için, ibadet niyetiyle Kurban Bayramı günlerinde

Kurban, Allâh-ü Teâlâ’ya yakınlık için, ibadet niyetiyle Kurban Bayramı günlerinde koyun, keçi, sığır ve deve cinsinden bir hayvanı belirli usullere göre kesmektir. Kendisine fıtır sadakası vacip olan yani nisâb miktarı mala sahip Müslümanlara kurban kesmek de vaciptir. Lakin buradaki nisâb, zekat nisâbı gibi değildir. Artıcı özellikte olsun olmasın temel ihtiyaçlarından fazla 80,18 gr. altın değerinde malı olan kişinin kurban kesmesi gerekir. Buna göre barınma, yiyecek, giyecek, sağlık ve güvenlik giderleri, ulaşım, eğitim, ev eşyası, meslek ve üretim için kullanılan arsa, bina, makine ve aletler ile elektrik, su, yakıt, aidat vb. cari giderler gibi asli ihtiyaçlar dışındaki her mal nisâb hesabına katılır. Örneğin kişinin ticaret için olmayan ihtiyacından fazla eşyası, kiradaki evleri, evindeki süs eşyaları, kullanmadığı ve bir köşede sakladığı ev eşyası kurban nisâbına dahildir. Bu sayılanlar zekat nisâbına katılmamaktadır ancak kurban nisâbında hesaba katılır. Ayrıca kurban nisâbında servetin üzerinden bir yıl geçmesi de gerekmemektedir. Söz gelimi durumu iyi olmayan bir Müslümana, Kurban Bayramının ikinci günü nisâb miktarı kadar bir mal gelse, bu kişiye kurban alıp kesmek vaciptir.

Kurban, kesenin kendi nefsine bedel olarak kesilir. Allâh rızâsı için hâlisâne bir niyetle kesilen kurbanın akan ilk kanı ile birlikte kurban kesen müminin günahlarının bağışlanacağı umulur. Hz. Peygamber (s.a.v.) “İmkânı olduğu halde kurban kesmeyen bizim mescidimize yaklaşmasın.” (Ebû Dâvûd, Salât, 239) buyurarak kurbanın ne derece önemli olduğunu vurgulamıştır. Kişi, kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğdiğini ve Allah’a kul olduğunu gösterir. Bu sebeple bir mümine düşen, kurban kesmekten kaçmanın değil, kesebilmenin yollarını aramak ve bu önemli ibadetin sevabından istifade etmeye gayret etmektir. Kurbanın sadece kan akıtmak olmayıp kişiyi Cenâb-ı Allah’a yaklaştıracak bir ibadet olduğunun en net göstergelerinden biri de kurban etlerinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasıdır. Bu sebeple kurban aynı zamanda sadaka ve infakı da içine alan geniş bir ibadetin adıdır. Cenâb-ı Allah bununla alakalı şöyle buyurur: “Onların ne etleri ne de kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat Allah’a sizin takvanız ulaşır.” (Hac 22/37) Kişi, kurbanı kesildikten sonra kendisine kurban kesmeyi nasip ettiği için iki rekat şükür namazı kılarak kurbanının kabulü için rabbine niyazda bulunması da tavsiye edilir.

Kurbana Dair Güncel Meseleler.

  • Günümüzde kurban ile alakalı en sık karşılaşılan sorulardan biri kredi kartı veya taksit ile kurban kesilmesinin doğru olup olmadığıdır. Yukarıda ifade ettiğimiz üzere Müslümana düşen, mümkün mertebe kurban kesmenin yollarını aramasıdır. Kişinin nakit malları kadar borçlanabilirliği de günümüz iktisadi hayatında değer ifade eden bir durumdur. Bu sebeple borcun veya taksitin vadesini geçirerek faize düşmeden ve alacaklıyı mağdur etmeden kredi kartı veya taksitle kurban kesilebilir. Hatta tavsiyemiz odur ki bir sene içerisinde ödeme imkanı olan her mümin kurban kesmeli, kendisinden veya ailesinden akacak kana bedel olarak bu kurbanı halis bir niyetle Cenab-ı Mevla’ya sunmalıdır.
  • Bir diğer husus bir ailede herkese kurban düşüp düşmediğidir. Şunu özellikle vurgulamalıyız ki kurban kesmek her bir Müslümanın borcudur. Bu sebeple ailede nisâb miktarı mala sahip olan akıl sahibi her yetişkine kurban kesmek vaciptir. Günümüzde her iki eşin de çalıştığı birçok aile bulunmaktadır. Kadının asli ihtiyaçları dışında kendisine ait takılarının ve maaşıyla aldığı şeylerin toplamı nisâba ulaşırsa, kadının da ayrıca kurban kesmesi gerekir. Sadece evin erkeğinin kurban kesmesi veya bir hisseye karı-koca birlikte girmeleri kadının kurban borcunu düşürmez. Çocukların kendisine ait malı olsa, anne-babasının çocukları için kurban kesmesi vacip değilse de hali vakti yerinde olan Müslüman kardeşlerimize tavsiyemiz, her bir çocuğu için de birer kurban kestirmeleridir. Mali durumu iyi olan her mümin kardeşimiz, en azından yurtdışı veya bağış kurban gibi maliyeti daha düşük imkanlarla ailenin her bir ferdi için birer kurban kesebilirler.
  • Büyük baş hayvanların yedi hisseye bölünebildiği herkesin malumudur. bu konuda dikkat edilmesi gereken husus, tüm hisse sahiplerinin ibadet niyetiyle kurban kesmeleridir. İçlerinden birinin et temini gibi farklı bir niyeti olması, tüm hissedarların ibadetine mani olacaktır. Diğer bir konu, tüm hisselerin vacip kurban olması gerekmemektedir. Hisselerden birinin adak, akika veya şükür kurbanı olmasında sakınca yoktur.
  • Kurban ibadetinin yerine gelmesi ve kesen kişiden kurban borcunun düşmesi için hayvanın belirli özelliklere sahip olması gerekir. Develerin beş yaşını, sığır gibi büyükbaşların iki yaşını, küçükbaş hayvanların ise bir yaşını tamamlamış olması gereklidir. Sadece küçükbaş hayvanlarda, annesi kadar olgunlaşmış altı aylık kuzular da kurban olarak kesilebilir. Bu hususa Müslüman kardeşlerimizin özellikle dikkat etmesi gerekir. Günümüzde birçok kez yaşını tamamlamamış hayvanların kurbanlık olarak satıldığına şahit olmaktayız. Özellikle büyükbaşlarda hayvanın cüssesine, ağırlığına bakılmaksızın iki yaşını doldurup doldurmadığı kontrol edilmelidir. Bu hususta her Müslüman birey, kendisi anlamasa bile, işinin ehli ve güvenilir kişi veya kurumlarla kurban seçimi yapmalıdır. Bu, kurban mükellefi her Müslümana vaciptir.

 

Doç. Dr. Muhammed Emin Kızılay

BANÜ İlahiyat Fakültesi

İslam Hukuku Anabilim Dalı

İletişim: mkizilay@bandirma.edu.tr