Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda yankı uyandıran bir dosyada emsal niteliğinde karar verdi. Emeklilik dilekçesini zamanında veren bir vatandaş, SGK’nın işlemleri geç tamamlaması nedeniyle fazladan maaş aldığı öne sürülerek geri ödeme talebiyle karşı karşıya kaldı. Bu durumu adalete taşıyan vatandaş, nihayetinde en üst yargı mercisinden lehine karar çıkardı.
AYM: “Hatalı İşleyişin Bedelini Vatandaş Ödememeli”
Anayasa Mahkemesi, karar metninde açık bir şekilde “Kurumun gecikmesinden kaynaklı bir durumun vatandaşın kusuru gibi değerlendirilmesi, hukuk devleti ilkesine aykırıdır” ifadelerine yer verdi. Bu kararla birlikte, kamu idaresinin işlem süresindeki gecikmeler, bireyin aleyhine kullanılamayacak.
SGK’nın Talep Ettiği Fazla Ödemeler Artık Geri Alınamayacak
Kararın en çarpıcı noktalarından biri de, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun benzer durumlarda vatandaştan tahsil ettiği “fazla maaş ödemeleri” ve “gecikme bedelleri” gibi kalemlerin artık yasal dayanağını kaybetmiş olması. Yani SGK, kendi işlem hatasından kaynaklanan maddi farkları bireyden talep edemeyecek.
Uzmanlar: Bu Karar Kurumlara da Net Mesaj Veriyor
Sosyal güvenlik ve idare hukuku uzmanlarına göre, bu karar sadece mağdur vatandaşlara umut değil, kamu kurumlarına da ciddi bir uyarı anlamı taşıyor. Uzmanlar, “Artık kurumlar daha dikkatli olmak zorunda. Vatandaşın anayasal hakkı olan emeklilik sürecini sorunsuz yürütmek idarenin sorumluluğudur” görüşünde birleşiyor.
Binlerce Mağdur İçin Geriye Dönük Hak Aranabilir
Kararın geriye dönük olarak da etkili olabileceği belirtiliyor. Özellikle geçmişte SGK gecikmesi nedeniyle maddi kayba uğrayan veya fazla ödeme yapmaya zorlanan vatandaşlar, bu karar doğrultusunda yargı yoluna başvurarak haklarını arayabilecek.
Emekliliğe Hazırlananlar Dikkat: Artık Daha Güçlü Haklarınız Var
Bu gelişme, emeklilik sürecinde olan ya da başvuru yapmaya hazırlanan tüm memur ve çalışanlar için oldukça kritik. İşlemlerini zamanında tamamlayan vatandaşlar, artık kamu kurumlarının hataları nedeniyle maddi olarak cezalandırılamayacak. AYM kararı, Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminde adaletin yeniden tesisine yönelik güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.