Nöbetçi Eczaneler
Hor görseniz de, haklarını vermeseniz de… Şarlatanları baş tacı etseniz de… İyi ki bu ülkede hakikat savunucu gazeteciler var. Ya onlar olmasaydı, 15 Temmuz gecesi bir yönüyle karanlıkta kalır mıydı, kalmaz mıydı?
“Tam yanı başımızda kurşunlar yağmaya başladı.
Bu bir darbe miydi? Terör saldırısı mıydı? Yayınımızı kesecekler miydi?
Ailem ne durumda, bizi almaya gelirler mi?
Kafamda binbir soru…
Bombayla mı ölürüz, yoksa darbeciler mi alır götürür bizi?
İlk kez bu kadar yakındı ölüm…”
Habertürk’ten Aysel Torun, o uzun ve karanlık gecede yaşadıklarını böyle özetliyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin hemen yanındaki televizyon binasında yayındaydı.
Bombalar atılmaya başlamış, bina sarsılmış, dışarı çıkmak zorunda kalmıştı.
Kurşun sesleri dört bir yanı inletirken, o korkuya teslim olmadı.
Ve tam o anda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milleti sokağa çağıran sözleri yankılandı.
İlk tepkisi endişeydi:
“Eyvah! Halk askerle karşı karşıya gelecek… Çok kişi ölecek!”
Ama kısa süre sonra anladı ki…
Eğer o çağrı olmasaydı, belki bugün bunları konuşamıyor, yazamıyor olacaktık.
Kaçımız hayatta olurduk ki zaten?
★
Allah, o gece sokaklara dökülen milyonların yüreğinden korkuyu nasıl aldıysa…
Aysel’in içindeki kaygıyı da öylece silip süpürmüştü sanki.
Canlı yayına bağlandı, olup biteni anlatmaya devam etti.
O karanlığa ışık tuttu.
Sadece bir geceyi değil, tarihi de aydınlattı.
★
Aysel’in dediği gibi:
Bugün hâlâ konuşabiliyorsak…
Bugün hâlâ yazabiliyorsak…
- O çağrıyı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a,
- Milli duruş sergileyen Türk basınına,
- Ve darbeye direnen milyonlara çok şey borçluyuz!
★
Bir kez daha söylemek gerek:
Eğer o gece
Gazeteciler korkup kaçsaydı…
Foto muhabirleri deklanşöre basmasaydı…
Kameramanlar o ağır cihazları omuzlayıp yayınlara bağlanmasaydı…
Muhabirler haber geçmeseydi…
Ekranlar karanlık kalsaydı…
15 Temmuz gecesi de karanlıkta kalmaz mıydı?
Siz bu soruyu düşünedurun…
Ben kendi cevabımı vereyim:
“O gece gerçek gazeteciler görevini yapmasaydı, bu satırları yazamazdım.”
★
Evet…
Kimileri hâlâ hor görse de…
Haklarını vermese de…
İyi ki dürüstçe işini yapan gazeteciler var.
★
Ve siz…
Lütfen iyiyi kötüden, güzeli çirkinden,
Gazeteciyi şarlatandan ayırın ki,
Bilgi kirliliği denizinde boğulmayasınız.
Trollerin sizleri sürükleyeceği karanlık dehlizlerde pusulayı şaşırıp yönünü kaybetmeyesiniz.
★
Ez cümle;
Hakikat savunucusu gazetecilere sahip çıkın.
Selametle.
Ramazan DEMİR
14 Temmuz 2017 – Balıkesir