Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya

Vatan bütündür bölünemez

Atatürkçü Düşünce Derneği ( ADD ) Erzurum Kongresinin yıldönümü dolayısıyla

Atatürkçü Düşünce Derneği ( ADD ) Erzurum Kongresinin yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yayınladı.
Bildiri de ” 19 Mayıs 1919’da 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gelen Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa’nın ilk günden itibaren yaptığı konuşmalar, yazışmalar ve özellikle Amasya Genelgesi, hem işgalcilerin, hem de Padişah ve hükümetinin tepkisini çekmiş, önce
8 Haziran’da geri çağrılmış, kabul etmeyince 15 Haziran’da görev ve yetki alanı daraltılarak 3. Ordu Müfettişliğine atanmış, işgal altındaki yurdunu kurtarmak gibi “zararlı ve tehlikeli” çalışmalarını ısrarla sürdürdüğü gerekçesiyle Erzurum’da iken 8-9 Temmuz 1919 gecesi
padişah emriyle azledilmesi üzerine aynı gece ömrünü adadığı askerlik mesleğinden ayrılmış ve kendi deyişiyle “bir ferd-i mücahit” olarak mücadelesine devam etmiştir.

9 Temmuz 1919’dan itibaren herhangi bir makam, rütbe ve yetki sahibi olmaksızın kongre hazırlıklarını yürüten Mustafa Kemal Paşa, iki delegenin gönüllü istifası ve valinin emanet redingotu ile katılabildiği kongrenin başladığı 23 Temmuz günü başkanlığa ve sonlandığı 7 Ağustos günü de Heyet-i Temsiliye Reisliğine seçilmiştir. Mustafa Kemal’in Milli Mücadele’deki ilk sivil önderliği Trabzon, Erzurum, Sivas,
Bitlis, Van ve Muş vilayetlerinden (gününüz Erzurum, Trabzon, Erzincan, Sivas, Giresun, Rize, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Artvin, Tunceli, Gümüşhane, Ordu, Tokat, Amasya, Bitlis, Siirt ve Van illerinden) gelen 63 delege ile toplanan bu kongrede başlamıştır.

Doğu vilayetleri Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri toplantısı niteliğindeki bu yöresel kongre, bir avuç kahramanın 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’da başlattıkları kurtuluş mücadelesinin örgütlülüğe dönüşmesinin ilk adımı olması yanında, aldığı kararlarla da çok önemlidir. Kongre ilk kararıyla “Vatan bir bütündür, bölünemez” derken ikinci kararında “Millet, her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı topyekûn kendisini koruyacak ve direnecektir” diyor, üçüncü kararında milli gücü kullanmanın ve milli iradeyi hakim kılmanın temel ilke olduğunu belirtiyor, dördüncü kararında ise “Manda ve himaye kabul olunamaz.” diye noktayı koyuyordu.” Denildi.