BANÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz düzenlediği basın toplantısında Dursun Mirza’nın basın toplantısında dile getirdiği Canberk Mirza’nın talimatla tayininin durdurulması konusunda açıklamalarda bulundu. Basının sorusu üzerine çorba dağıtımı ve Dursun Mirza’nın oğlu Canberk Mirza’nın tayini konusunda Cemal Öztaylan’ın hiçbir dahli olmadığını belirten BANÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, ” Bizler kamu çalışanlarıyız. Asla kamu yararına olmayan işlerin içinde yer alamayız. Kararlarımız hakkında yönlendirme olamaz. Çorba konusunda ya da Canberk Mirza’nın tayini konusunda Cemal Öztaylan’ın talimatı, yönlendirmesi olmamıştır. Siyasi değerleri böylesine ucuz polemikler içine çekilmesinin çok yanlış olduğunu ifade ediyorum. ” Dedi.
Boz: “Mağduriyet Algısı Üzerinden Manipülasyon” “Mağdurum Tiyatrosu” Son günlerde bazı siyasi çevrelerce üniversitemiz hakkında kasıtlı biçimde dolaşıma sokulan çarpıtılmış iddialar nedeniyle, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına açıklama yapılması zorunlu hâle gelmiştir.
Uzman Doktor Atama Sürecine İlişkin Gerçekler
Üniversitemiz Tıp Fakültesi ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde ihtiyaç doğrultusunda planlanan ortopedi uzmanı istihdamı, ilgili mevzuat ve akademik süreçlere tam uyum içinde yürütülmüştür. Atama öncesi jüri değerlendirmeleri ve tüm hazırlıklar hukuka uygun şekilde tamamlanmış, ilgili hekim göreve başlama koşulları konusunda ayrıntılı biçimde bilgilendirilmiştir. Buna rağmen hekim, yaklaşık altı ay boyunca hiçbir hukuki dayanağı olmayan gerekçeler öne sürerek göreve başlamayı sistematik şekilde geciktirmiş; üniversitemizin defalarca yaptığı çağrılara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Bu süreçte bir akademik yarıyıl boyunca çok ihtiyaç duyulan hem eğitim faaliyetleri hem de acil sağlık hizmetleri aksatılmıştır. Söz konusu davranış, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve akademik istihdam mevzuatına açıkça aykırıdır. Bu nedenle atama süreci hukuka uygun biçimde iptal edilmiştir. Buna karşın hekim ve babası, sürecin kendi kusurları sonucu ortaya çıktığı gerçeğini gizleyerek, kamuoyunu yanıltmaya yönelik ithamlarda bulunmuşlardır. Bu iddiaların hiçbirinin hukuki karşılığı yoktur.
Mahkeme Süreci
Mahkeme tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı doğrultusunda üniversitemiz derhal harekete geçmiş; kararın tebliğinden itibaren 30 günlük yasal süre içinde atamayı gerçekleştirmiş ve göreve başlaması için Tebligat Kanunu’na uygun iki ayrı resmi tebligat
göndermiştir. Ancak hekim: Mernis adresine ve muhtarlık aracılığıyla yapılan tebligatları almaktan kaçınmış, Süreci bilerek tıkamıştır. Buna rağmen kamuoyunda “göreve başlatılmadım” algısı oluşturularak mağduriyet tiyatrosuna devam edilmiştir. Tebligatları almamak kişinin kendi tercihidir ve hukuki olarak kişinin sorumluluğundadır. Üniversitemiz mahkeme kararını eksiksiz uygulamıştır. Buna rağmen mağduriyet iddiasında bulunmak açık bir manipülasyondur.
Kurumsal Tavrımız
Üniversitemiz hiçbir kişiyi hedef almamış; süreç tümüyle şu ilkeler doğrultusunda yürütülmüştür: Hukuka tam uyum, Kamu yararını koruma, Kurumsal disiplin ve düzenin sürdürülmesi, Sorumlulukların yerine getirilmesi Kamuoyuna yansıyan iddialar, belgelerle sabit gerçeklerin tersyüz edilmesi çabasından ibarettir. Üniversitemiz, hiçbir kişi ya da grubun baskı kurma girişimine, yönlendirme çabalarına veya itibarsızlaştırma amacı taşıyan söylemlerine itibar etmez ve etmeyecektir.
Sonuç
Üniversitemiz: Atama sürecini mevzuata uygun biçimde durdurmuş, Mahkeme kararını derhal uygulamış, Tüm resmi tebligatları zamanında ve eksiksiz yapmıştır. Tebligat almaktan kaçınan ve göreve başlamayan kişinin “mağduriyet” söylemleri gerçek dışıdır. Üniversitemiz, tüm uygulamalarında olduğu gibi bu süreçte de şeffaflık, hukuka bağlılık ve kurumsal disiplin ilkesinden taviz vermeden hareket etmeyi sürdürecektir.” Dedi.
