Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya

Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Kutlandı

1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj kanunu ile Türk

1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj kanunu ile Türk kara sularında egemenlik hakkı tanınması Bandırma’da törenler ile kutlandı. Cumhuriyet Meydanındaki törene Garnizon Komutanı Tuğgeneral Esat Çetin, Belediye Başkanı Dursun Mirza, Bölge Liman Başkanı Kürşad Ayyıldız, Ak Parti Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Mehmet Doğan, Ak Parti teşkilat başkanı Bayram Özdemir, Kurum müdürleri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Bölge Liman Başkanı Kürşad Ayyıldız Atatürk anıtına çelenk koydu. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Bölge Liman Başkanlığı yönetim hizmetleri şube müdürü Mustafa Yalçın yaptı.

Yalçın konuşmasında “ Bugün burada, Türk Milletinin denizlerdeki bağımsızlık hakkını tüm dünyaya ilan ettiği müstesna bir günü; 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz. 1 Temmuz 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu sadece bir hukuki düzenleme değil, aynı zamanda Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin bir simgesi olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle 1838 Balta Limanı Ticaret Antlaşması ve sonrasında yapılan kapitülasyonlarla yabancı devletler, Osmanlı limanlarında serbestçe ticaret yapma hakkı kazanmıştır. Dolayısı ile bu durum uzun yıllar boyunca Türk Denizciliğini sekteye uğratmıştır. Deniz taşımacılığı büyük ölçüde İngiliz, Fransız ve Yunanlıların eline geçmiştir. İşte 1 Temmuz 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve aynı gün yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile bu adaletsiz düzen sona erdi ve; Türk karasularında sadece Türk gemilerinin sefer yapması ve limanlarımıza sadece Türk Denizcilerinin hâkim olması sağlandı. İşte bu hak sadece ekonomik bir kazanım değil, aynı zamanda bir bağımsızlık mührüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz sözü bu mücadeleyi özetler niteliğindedir. “Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.” Atatürk sadece karada değil, denizde de tam bağımsızlık istemiştir. Çünkü biliriz ki karada kazanılan zaferler denizde sağlamlaştırılmadıkça kalıcı olmaz. Bu vizyonla bugün Mavi Vatan dediğimiz stratejik bilincin temelleri atılmıştır. Bizler sadece karaların değil, denizlerin de hâkimi olmalıyız. Ecdadımız gibi gözümüz ufukta, elimiz dümen başında, yüreğimiz vatan aşkıyla dolmalıdır. Unutmayalım; Barbaros Hayrettin Paşa, “Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur” derken sadece bir çağın değil, her çağın hakikatini dile getirmiştir. Turgut Reis, Oruç Reis, Kılıç Ali Reis gibi denizler fatihi büyüklerimiz, Türk’ün denizde de devlet kurucu kudretini göstermiştir. Piri Reis’in haritaları, denizlere sadece güçle değil, ilimle de hükmettiğimizin şanlı belgesidir. Bugün Türk Denizciliği, balıkçısı, ticaret gemileri, tersaneleri ve donanmalarıyla denizlerde güçlüdür. Denizciliğimizin bugünkü temsilcileri yalnız ticaret ve ulaşım değil, aynı zamanda deniz güvenliği ve deniz kaynakları gibi kritik alanlarda da önemli görevler üstlenmektedir. Biz de bu görevlere elimizden geldiğince destek vermeli ve gelecek nesillerin denizciliği sadece bir meslek değil, milli bir ideal olarak görmesini sağlamalıyız. Son olarak, denizlerin Türk Milleti için taşıdığı anlamı bize öğreten büyüklerimiz anısına; -Kılıcıyla olduğu kadar, aklıyla da denizleri fetheden büyük Amiral Barbaros Hayrettin Paşa’ya, -Zaferleri asırları aşan Turgut Reis’e -Ufukları haritalayan, enginleri bilimle donatan Piri Reis’e -Adını kıtalar ötesine yazdıran deniz kurdu Oruç Reis’e -Fırtınalarda sarsılmayan, düşman karşısında eğilmeyen, Türk İradesi; Uluç Ali Reis’e, Seydi Ali Reis’e, Çaka Bey’e, -Bağımsızlığımızı bize miras bırakan Mustafa Kemal Atatürk’e ve nice adı bilinen bilinmeyen kahraman Türk Denizcilerine Selam olsun. Sizler ki mavi sularda tarih yazdınız, bizler ki izinizden yürümeye ant içtik. Bugün de yarında Türk Bayrağının dünyanın her yerinde dalgalanması dileği ile….” Dedi.

Cumhuriyet Meydanındaki törenin ardından protokol çelebi Limanı Römorkörler ile denize açılarak deniz şehitleri adına denize çelenk bırakıtı.