MHP İlçe Başkanı Bekir Bozkurt ülke gündemine oturan Terörsüz Türkiye ve Ak Parti, MHP ve DEM Partileri arasında başlatılan işbirliği süreci hakkında görüşlerini Şehir Gazetesinden Cemal Atabey’e açıkladı.
Terörsüz Türkiye
15 temmuz hain FETÖ kalkışmasının yıldönümünde şehitlerimizi bir kez daha minnetle andık, Allah bir daha böyle hain tuzaklardan milletimizi ve devletimizi korusun diyen MHP İlçe Başkanı Bekir Bozkurt “ Bizler Anadolu’da yaşayan adına Türkiye Cumhuriyeti dediğimiz 1071 tarihi ile beraber Sultan Alpaslan’ın kapısını açmasıyla yurt edindiğimiz topraklarda birçok bedel ödeyerek ayakta kaldık. Bu bedeller yeri geldi ekonomik yeri geldi siyasi ve askeri bedeller oldu. Bazen dış düşmanlar ile bazen de yerli işbirlikçi ile mücadele etmek zorunda kaldık. Biz milletimizin sonsuza kadar yaşaması adına bu bedelleri Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, Kıbrıs’ta, 15 Temmuz’da, Suriye ve Irak’ta da fazlasıyla ödedik. Her zaman ödüyoruz ve ödemeye de devam edeceğiz.
Ülkeyi sağ- sol, alevi-Sünni, laik-anti laik diye bölmeye çalıştılar
Türk Milletinin bu kadim Anadolu topraklarında olmamızı istemeyen dış güçler ve yerli işbirlikçileri 1980 öncesinde toplumu sağ sol, alevi Sünni diye, 1980 sonrasında da Türk Kürt, laik anti laik diye bölmeye ve parçalamaya çalıştılar. Ancak Türk milleti sağ duyusu sayesinde bu tuzağa düşmedi. Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölgesinde lider Dünya’da ise küresel güç olma yönünde ilerlemektedir. Birileri bu ilerlemeyi durdurma adına her şeyi yapmaya devam ediyorlar. Ayağımızdaki bu prangalardan kurtulmak ve ilerleyişimizi sürdürmek için terörün değil barışın hakim olduğu bir Türkiye gerekiyor. Bunun için Genel Başkanımız Devlet Bahçeli MHP grup toplantısında yaptığı konuşmasında terörsüz Türkiye hedefini ortaya koydu. Bu hedefe ulaşma adına iç cepheyi sağlama almak, kardeşlik hukukunu hayata geçirmek gerekiyordu. Hedefe ulaşırken etrafımızda savaşlar yaşanırken, Türkiye’nin savaştan yorulduğu bir ortamda Kürt kökenli vatandaşlarla kucaklaşılması, hiçbir şart kabul edilmeksizin PKK’nın kendini fesih etmesi önemliydi. Bunun yanı sıra bölücü örgütü destekleyen dış güçlerin bu aşamada sessiz kalması Türkiye’nin artık bölgede lider bir güç olduğunun göstergesiydi. 41 senedir var olan PKK terörü örgütünün lider kadroları açıklamalarıyla kendini fesih ederek silahlarını teslim etmeye başladılar. Bu terör sürecinde 10 bini asker ve güvenlik güçleri olmak üzere 50 bin insanımız hayatını kaybetti. PKK terörü 2 trilyon dolar ekonomiye zarar verdi. Terörsüz Türkiye süreci bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşları fazlasıyla memnun etmiştir. Terörün bitmesiyle bölgede iç turizm canlanmış, ekonomik kalkınma başlamış ve huzur gelmiştir. Bu süreci başlatan Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ismi Ağrı’nın en büyük caddesine verilmiştir. Bölgede aziz şehitlerimiz için Kuranı Kerim okunarak şükranlar sunulmuştur. Bu da bölge insanının PKK terör örgütünün yanında olmadığını göstermiştir. “
DEM-Ak Parti- MHP İttifakı
Cemal Atabey’in DEM-Ak Parti ve MHP İttifakı milliyetçi bir partinin ilkeleriyle çelişmiyor mu sorusuna yanıt veren MHP İlçe Başkanı Bekir Bozkurt “ Biliyorsunuz, bu ülkede 15 Temmuz’da hain FETÖ darbe kalkışması yaşandı. Bu ihanetin zirve noktasıydı. Kendi askerlerimiz olan hainler kendi vatandaşlarını öldürdüler. Gelinen bu noktada ihaneti en aza indirgendiği, kriptoların olmadığı, temiz siyasetin hayata geçirilmesi mutlak elzemdi. Dün bölge insanlarına düşmanca davranarak olumsuz ortam yaratmaya çalışan hainler yok edildi. Terörsüz Türkiye ile başlayan PKK’nın silah bırakılmasıyla devam eden barış iklimini korumak için gerçekçi adımlar atıldı.
Yaşanan süreç 2 aşamalıdır
Şu gerçeği kabul etmeliyiz ki, DEM siyasi yelpazede bölgede yüzde 30 ile 70 arasında Türkiye genelinde de yüzde 10 oranında oy almış bir partidir. Ayrıca o bölgede Ak Parti’nin de oldukça yüksek oranda oy potansiyeli vardır. DEM partisinin bölgede aldığı yüzde 10 oranındaki oyun içinde PKK’yı destekleyen marjinallerini oy oranı yüzde 1,5 civarındadır. Bu da bölge halkının PKK terör örgütünü desteklemediğini gösteriyordu.
Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin artık DEM-Ak Parti ve MHP olarak süreci beraber yürüteceğiz demesinden rahatsızlık duyanlar, DEM Partisinin verdiği oylarla seçilen Belediye Başkanları, Milletvekillikleri ve Genel Başkanlık koltuklarına oturanlardan başkaları değildi. Eğer rahatsızlık duyuyorlarsa koltuklarını bir an önce terk etmelidirler. Ortada bir sorun varsa sorunun taraflarıyla devletin görüşmesi son derece normaldir. Eğer samimi iseniz görüşürsünüz çözüme yönelik politikalar geliştirirsiniz. Yok, samimi değilseniz boş nutuklar atarsınız. Yaşanan süreç 2 aşamalıdır. Birinci aşama Terörsüz Türkiye aşamasıdır. İkinci aşama ise Terörsüz Türkiye ile başlayan barış iklimidir. Silahların bırakılmasından terörün bitmesinden neden rahatsız oluyorlar ki. Bu süreçte devletin yürüttüğü politikaların vatanın bölünmez bütünlüğüne zarar vereceğini söyleyenler de var. Barış ve kardeşliğin olması vatana nasıl zarar verir anlamıyoruz. Siyaseten eleştirmek çok kolaydır. 1 sene önce siz de o insanlarla işbirliği yaptınız denilebilir. O dönemde PKK’nın uzantısı olan DEM ile işbirliği yapılırken bugün ise bizler kendini fesih etmiş, Türkiye Partisi olmak için adımlar atan DEM ile görüşüyoruz. Bu bir ittifak değil insan haklarına saygılı, hukukun üstün olduğu, eşit vatandaşlık ilkesinin olduğu, sivil bir anayasa ihtiyacıyla ortaya çıkmış bir yol haritasıdır. Bu yol haritası ile Türkiye ellerini bağlayan prangalardan kurtulması için MHP olarak siyaset yapıyoruz. Bu süreçten rahatsız olanlar MHP’nin DEM ile işbirliği yapmasının kendisini zaafa uğratacağını ve partiden istifaların yaşanacağını algısını yaratmaya çalışıyorlar. Ama biz ülkücüler önce devletim ve milletim diyenleriz. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli bu süreci sağlıklı yürüterek Türkiye’de barış iklimini yaratmıştır. Hiçbir MHP mensubu liderinin çizdiği bu yoldan çıkamaz. Genel merkezine karşı olumsuz bir tutum içine giremez. MHP’yi zayıf göstermek için istifalar yaşanıyor algısını oluşturanlar unutmasınlar ki MHP 56 yıllık siyasi hayatında asla oy hesabıyla hareket etmemiş yalnızca milletinin istiklal ve istikbalini düşünmüştür. Parti mensuplarının partinin yürüttüğü politikalara karşı çıkması düşünülemez. Bazı sosyal medya platformlarında MHP’den istifalar var haberleri görüyoruz. Ancak bu yalan paylaşımlarda ne teşkilatın ne de istifa edenlerin isimleri yer alıyor. Kurulduğu günden bu yana Türk siyasi hayatına damga vurmuş MHP her zaman devletinin yanında milletinin emrinde olmuştur. İçinden 7 tane siyasi parti çıkmasına rağmen MHP hala yüzde 12 oy oranıyla Türk Milletinin sinesindeki yerini korumaktadır. “
Bozkurt “ Bu vesile ile devletimizin yürüttüğü terörsüz Türkiye projesiyle çevresindeki tüm olumsuzluklara rağmen iç cephesini sağlama alıp, bölgesinde lider ülke Dünya’da da küresel güç olma yolunda hızla ilerlemektedir. “ Dedi.