Nöbetçi Eczaneler
Endüstriyel futbol görsel bir şovdur. Bu şovun içinde kulüp yönetimleri, teknik kadrolar, futbolcular ve futbolun vazgeçilmezleri olan arma sevdalısı taraftarlar vardır. Eğer futbolda bu üçlü birliktelik sağlanırsa beklenen başarılar gelecektir. Ancak tam aksi bir durumda, yedi senedir TFF 1. Lig’de mücadele eden Bandırmaspor Kulübü’nün bugünlerde yaşadığı kaos ortamı oluşur.
Bakın, Bandırma’da Bandırmaspor’un varlığından aşırı derecede rahatsız olan gruplar var. İnanın, Bandırmaspor küme düşsün ya da kapansın diye arkasından kına yakıp davul çaldıracak insanları tanıyorum. Avuçlarını ovuşturarak bekleyen bu zavallıları sevindirmemek için, başta Bandırmaspor Onursal ve Kulüp Başkanları olmak üzere camianın tüm yaşananları ve dedikoduları unutup kenetlenmesi gerekiyor.
Tabii ki bu konularda gereğini yapacak kişi de Bandırmaspor Kulübü Başkanı Murat Karakoyun’dur. Öncelikle Karakoyun, Bandırmaspor Kulübü Başkanlık koltuğunun ağırlığının farkında olmalı, seçilmiş yöneticilerine sahip çıkmalı. Yanındaki sadece şöhret olmak isteyen atanmışlardan, “Yok efendim, Bandırmaspor’u Avrupa takımı yapacağız, paraya boğacağız” diyerek masal anlatan goy goycululardan acilen kurtulması gerekmektedir.
Bandırmaspor Makara Değildir
Bandırmaspor, makara yapılacak, dalga geçilecek bir kurum değildir. Bandırmaspor, 1965 yılından beri şehrimizi Türkiye futbol liglerinde başarıyla temsil eden onurlu, şerefli bir camiadır. Bandırmaspor için kimler ellerini taşın altına koydularsa, Bandırmaspor’un kırılıp sokağa atılacak bir oyuncak olmadığının farkına varmalıdırlar.
Benim bu atanmışlara tavsiyem, makaralarınızı, goy goylarınızı belediye meclis salonlarında yapın demek olacaktır.
Şimdi Yapılacak Tek Şey Birlik Olmak
Şimdi yapılacak tek şey, oncu buncu, sen ben kavgalarını buzdolabına kaldırıp hep birlikte el ele vererek Bandırmaspor’u bu ligde tutmamızdır. Gönül hiç istemese de, olası bir alt liglere düşme durumu Bandırmaspor’un sonu olacaktır.
Bana göre burada en büyük görev, Bandırmaspor’a amatör kümeden bugüne kadar iç sahada, deplasmanda koşulsuz destek veren gerçek taraftara düşmektedir. Taraftar, “taraf olan” demektir. Taraftarın bahanesi olmaz. Taraftar armaya küsmez, sırtını dönmez. Şayet taraftar armayı terk ederse, ileride telafisi olmayacak sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Belki hatırlarsınız, bir zamanlar Süper Lig’in tozunu çıkartan Malatyaspor, Adanaspor ve Adana Demirspor vardı. Yanlış yönetimler ve iç çekişmeler yüzünden borç batağı içinde kapanmaya doğru gidiyorlar. Aynı durumu yaşamamak için bu işlerin şakasının olmadığını bilmemiz, camia olarak aklımızı başımıza toplamamız gerekecektir.
Armaya Koşulsuz Destek Zamanı
Bu saatten sonra yapılacak olan, armaya maddi manevi koşulsuz destek vermek olacaktır. “O öyle demiş, bu böyle yapmış” tartışmalarının yeri sosyal medya değil, Bandırmaspor genel kurullarıdır. Gelirsiniz genel kurula, eteğinizdeki taşları orada dökersiniz. Son söz olarak ne lüzumu var kavgaya gürültüye. Çıkarın bu ligin tadını, bakın keyfinize!
*BAŞKA BANDIRMASPOR VAR MI?*