ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK: KEKEMELİĞİ ANLAMAK
Normal konuşma akışındaki kesintilerle karakterize edilen bir konuşma bozukluğu olan kekemelik, dünya çapında milyonlarca insanı etkiler. Genellikle çocuklukta başlar ve sosyal ilişkilerde zorluklar yaratarak yetişkinliğe kadar devam edebilir. Bununla birlikte, artan farkındalık ve anlayışla, kekeleyen bireyler bu zorlukların üstesinden gelebilir ve tatmin edici bir yaşam sürdürebilirler.
Kekemelik, konuşmada tekrarlar, uzatmalar veya blokajlar dahil olmak üzere çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Aynı zamanda kaygıya, utanmaya yol açarak kişinin benlik saygısını ve güvenini etkileyebilir. Kekeleyen pek çok kişi, bu durumun duygusal yükünü şiddetlendirebilen, başkalarından gelen olumsuz tepkilerle karşı karşıya kalır.
Kekemeliğin kesin nedeni karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığına inanılmaktadır. Herkese uyan tek bir çözüm olmasa da erken müdahale, dil ve konuşma terapisi kekemeliği yönetmede ve konuşma akıcılığını iyileştirmede etkilidir.
Okul Öncesi Dönemde Kekemelik:
6 yaşın altındaki çoğu çocuk, çoğu zaman kekemelik sorunu geliştirmeden, konuşmalarının akışında bazı hafif kesintiler gösterebilirler. Bu gibi kesintilerin teknik adı akıcısızlıktır.
Yürümeyi öğrenen bir bebek düşünün: İlk adımlar tereddütlü olabilir, kararsızlık, pek çok tökezleme, durma ve yeniden başlama görürüz. Bu karmaşık ve temel beceriyi öğrenmek çok fazla pratik gerektirir.
Aynı şekilde çocuklarda 5 yaşından önce ağlama ve mimiklerle iletişim kurmaktan uzun ve karmaşık cümlelerle konuşmaya geçerler. Ne söylemek istediğinizi düşünmek, doğru sözcükleri bulmak, bu sözcükleri konuşma seslerine çevirmek ve bu sesleri çıkarmak için dudaklarınıza, dilinize ve gırtlağınıza tam olarak doğru şekilde hareket etmesi inanılmaz derecede karmaşıktır.
Çocukların konuşmasının her zaman düzgün olmamasına endişelenmemeliyiz. Gelip giden bu "engebeli konuşma", genellikle çocuğun dil öğreniminde bir sıçrama yaşadığını gösterebilir.
Peki ne zaman endişelenmeliyim?
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz veya duyarsanız, bir sorun olup olmadığını belirleyebilecek bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirme almayı düşünün.
- Çoklu tekrarlar: Seslerin, hecelerin veya kelimelerin iki defadan fazla tekrar edilmesi. Örneğin, Be- be- be- ben geldim …
- Uzatmalar: Bir kelimedeki bir sesi uzatmak. Bu genellikle tipik akıcısızlıkta görülmez.
- Perde değişikliği: Bir tekrarlama veya uzatma sırasında bir çocuğun sesinin perdesinde veya yüksekliğinde bir değişiklik.
- Gerginlik: Çocuk bir kelimeyi ağzından çıkarmaya çalışırken dudaklarda, yanaklarda, gözlerde, boyunda veya vücutta gözle görülür kasılmalar.
- Kaçınma: Bir çocuk belirli sözcükleri etraflarında konuşarak kaçındığında (örneğin bazı seslerin olduğu kelimeleri söylememek, kelimeyi değiştirmek) veya bazı durumlarda konuşmaktan tamamen kaçındığında.
- Çocuğun gözlerinin içine bakın
- Bırakın konuşsun
- Kekemeliği kabul edin
- Yavaş, kolay konuşmayı modelleyin
- Yardım alın