Sağlık Sendikaları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yaptıkları basın açıklaması ile İsrail’in Filistin halkına ve hastanelere düzenlediği saldırıları kınadı. SES, Türk Sağlık Sen, Genel Sağlık İş ve Hürriyet Sağlık Sendikasına üye sağlık çalışanları adına basın açıklamasını SES Balıkesir Şube Başkanı Erdinç Karapınar ve Hürriyet Sağlık Sen Temsilcisi Mehmet Ali Vazvaz okudu.
Basın açıklamasında “ 1948’de Filistin halkını zorla yerinden edip, bugün bu halkı kuşatılmış bir biçimde yaşamaya zorlayan Siyonist İsrail devleti bugünkü tablonun da sorumlusudur.
Gazze halkı yıllardır açık bir hapishanede yaşamaya zorlanmıştır. Filistin halkına İsrail’in 2008-2023 yılları arasında düzenlediği ve Filistin’in 300 bin kişiden fazla kayıp verdiği dört büyük harekât ve kesintisiz tacizler karşısında büyük ölçüde sessiz kalan emperyalizmin kalelerinden ve bölgedeki aparatlarından İsrail’e destekler ya da ‘itidal’ telkinleri yükseliyor. Oysa İsrail topları ve uçakları Gazze Şeridine yönelik bombardımanlarını herhangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan taş üstünde taş bırakmamacasına sık sık tekrarlarken, zaman zaman tank harekâtlarıyla sivil halka zulmetmeye devam etti.
Trump, taraflı ya da tarafsız destekler eşliğinde üç dinin kutsallarının bulunduğu Kudüs’ü başkent ilan ettiğinde de aynı durum söz konusuydu. Buna dayanarak Siyonist İsrail de bu kentin özel statüsünü yok saymış, Mescidi Aksa’yı ve dolayısıyla Filistinlilerin inançlarını saldırı hedefleri arasına almıştı. İsrail saldırıları dur durak bilmeden masum Filistin halkının imhası, aşama aşama devam ediyor. Gazze de su, elektrik, temel tüketim maddelerinin olmadığı, gelen insani yardımlarına İsrail tarafından izin verilmediği, 2 milyon Filistin halkının ölüme terk edildiğini dünya emperyalist ülkeleri seyretmekle yetiniyor. Filistin sorunu tarihsel bağlamından koparılarak bugünkü saldırıları açıklamak mümkün değildir. Bu sorunu sözde çözmek üzere düzenlenen zirvelerde İsrail’in yarattığı fiili durumu veri kabul ederek, Siyonist devletin çıkarlarını gözeterek, kararlar alanlar da sorunu daha da karmaşıklaştırıp, Filistin’in elini kolunu bağlayarak İsrail’e yeşil ışık yakmaya devam etmişlerdir. İsrail’in süreklilik kazanmış Filistin ulusuna yönelik saldırganlığı ve zulmü şartlarında önce kim saldırdı? sorusu anlamsız kalmıştır.
ABD emperyalizminin ve kullanışlı aparatı siyonist İsrail yönetiminin yıllardır izlediği politikalar bölgedeki gerilimi arttırmaya hizmet etmeye devam ediyor. Bölgenin fay hatları birikimi taşıyamaz hale geldi. ABD ve Avrupalı emperyalistler sadece Hamas’ı kınayarak açıkça İsrail ve saldırganlığını desteklemektedirler. Açıktır ki hak eşitliğinden söz etmeden yapılan kınamalar, bizzat kendileri halklara saldıran emperyalistlerin karakteridir. Hamas’in saldırıları da emperyalizmin dünya düzeni için bir nimet olarak değerlendirilecektir. Bugün her İsrail operasyonunda canı yanan, zulüm altındaki Filistin yalnızdır. Halkı yurttaşlık haklarına sahip olamayan, devletleri tanınmayan, yaşam alanları her gün biraz daha daralan bir şeride sıkışan Filistinliler’in demokratik vicdanından başka desteği yoktur. Ne yazık ki, halkların İsrail Siyonizminin hak tanımazlığı karşısında tarafsızlık ya da “arabuluculuk tutumu alınamaz.
Ulusal siyasal hak ve hürriyet eşitliği, devlet olma hakkı talep eden Filistinliler haklıdır; bu mücadele desteklenmeli ve Filistinlilerin hak ve hürriyet eşitliğini tanımayan hiçbir “çözüm” kabul edilmemelidir. Siyonist İsrail’in tutumu karşısında Filistin halkının yanındayız. Filistin ve İsrail halklarının eşit siyasal haklara sahip olması gerektiğini savunuyoruz. İsrail’in işgal altında tuttuğu toprakların kaderi iki halk tarafından ortaklaşa belirlenmelidir. Sonu gelmeyen saldırıların durdurulmasının yolu budur.
17 Ekim akşamı Gazze’de el-Ehli Baptist Hastanesi’ne İsrail’in düzenlediği saldırıda yüzlerce hasta, yaralı, yaşlı, çocuk, sağlık personeli hayatını kaybetti. Böyle bir saldırı savaş suçudur. İsrail yapmış olduğu bu saldırı ile 12 Ağustos 1949 da imzalanan Harp Zamanı Sivillerin Korunmasına dair Cenevre sözleşmesinin 1.2.3.14. ve özellikle yaralı ve hasta korunması başlıklı 16. Madde, Hastanelerin korunması başlıklı 18.madde, Hastane personelinin korunması başlıklı 20. maddeye göre savaş suçu işlemiştir. Savaşlarda dokunulmazlığı olan sağlık kuruluşlarını, okulları hedef alarak bir kez daha Savaş suçu işleyen. Yine savaş suçu olarak kabul edilen kimyasal kitle imha silahlarını da kullanan İsrail Siyonist yönetimi lanetlenmeli. Artık durdurulmalıdır. Lanetliyoruz.
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün “yurtta barış dünyada barış” İlkesinin yolunda yürüyen Türk milleti ve bu bildiriye imza atan kamu sendikaları son sözümüz dünyada ve yurdumuzda barış, adalet huzur, hürriyet için şiddete ve savaşa hayır.” Denildi.
GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GENEL
08 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.