HANİ KENT KONSEYİ CHP’NİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİ?

Kent konseyleri o kentin tüm bileşenlerini bünyesinde barındıran Belediye kanununun 76. Maddesi çerçevesinde kurulan platformdur. Bünyesinde birçok çalışma gruplarını barındırır. Bütçesi olmadığı için yerel yönetimlere göbekten bağlı olmak zorundadır. Bandırma Kent Konseyi de bu çerçevede seçilir ve görev yapar. Doğruyu söylemek gerekirse Serdar Polat Başkanlığındaki Kent Konseyi,  Yürütme Kurulu Üyeleri ve genel sekreteri ile Bandırma’da önemli çalışmalara imza atıyor. 1 yılda yaptıkları çalışmalar klasörleri dolduracak cinsten. Kent konseyleri yerel yönetimlere bağlı platformdur. Tersini düşünmek da pek olası değildir. Hangi Belediye Başkanı Belediyenin parasıyla kendi ayağına sıktırır ki! Kent Konseyleri Başkanlarının değişmez söylemidir. Kent Konseyimiz hiçbir partinin arka bahçesi değildir. Bu lafı söylerler ama asla yerel yönetimin arka bahçesi olmaktan vazgeçmezler. Bandırma Kent Konseyi de tartışmasız CHP’nin arka bahçesidir. Tüm yürütme kurulları üyelerini CHP’nin etkinliklerinde en önde görürsünüz. Ama başka partilerin etkinliklerinde yoklardır. Başkan Serdar Polat ise Başkan Tolga Tosun’un yanından hiç ayrılmayan kişi görüntüsündedir. Lakin basın toplantılarında “ Biz hiçbir partinin arka bahçesi değiliz “ derler. Son olarak dün gece Başkan Tolga Tosun ve CHP’liler seçim çalışmaları çerçevesinde Çınarlı Mahallesini ziyaret ediyorlar. Tolga Tosun’un yanında yine Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat var. CHP’nin seçim gezilerine katılan Kent Konseyi Başkanı için hala apolitik kişi diyebilir miyiz? Bence Hayır. Serdar Polat Başkan ya CHP’nin arka bahçesi değiliz söyleminden vazgeçmeli ya da CHP’nin seçim gezilerine katılmaktan vazgeçmelidir. Yetiştiğim kültürden dolayı Cemal Atabey olarak bu beni rahatsız etmiyor. Siyasi görüşlerimin ne olduğunu, beni tanıyan ve geçmişimi bilen herkes bilir. Ancak bir gazeteci olarak itiraz ediyorum. Zira Bandırma yerel yönetimi Ak Parti’de olsa ve Kent Konseyi Ak Parti’nin arka bahçesi olsaydı gazeteci olarak yine itiraz ederdim. Aynı böylesi bir yazıyı yine yazardım. Birey olmak farklı gazeteci olmak farklı diye düşünüyorum.