0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Basın, siyaset ve iş dünyasının ellerinde, eski Türk fİlmlerinde ki Rahmetli Erol Taş’ın rolünü oynayan bir sürü yalaka mevcuttur. Bu kişiler, Sosyo-ekonomik Geleceklerini garantiye alma adına, rakiplerini Erol Taş konumuna sokup tehdit ederler. Bana Bak; ( Kötü adam rolündeki )” adamı zor tutuyorum, yoksa senin bütün kirli çamaşırlarını ortaya döküp seni mahveder “ diyerek yada direk ortama sokarak ortalığı karıştırıp bunun karşılığında ceplerini ve siyasi geleceklerini garantiye alırlar. Ne zaman ki, Erol Taş’ın rolünü oynayacak adam bulamazlar onlar için alarm zili çalmaya başlar. Ama bu vahşi acımasız Kapitalist sistemde ne hikmetse her kes Erol TAŞ olmak için birbiriyle yarışır. Hizmet etmek bazen de bu düşünsel tetikçiliğin adresi olmak, onlara yalakalıklarının sonunda bütün kapıları açar. Birden Kişiliksizlikleri biryana “ adam” dan sayılmaya başlanırlar. Sonra ; Gelsin çorbalar.
Ben; Rahmetli Erol Taş Abiyi harbiden çok severim. Ama filmlerdeki rollerini değil. Bana sinema ve dizilerde rol verseler, Tarık AKAN veya Yılmaz Güneyin rollerinde oynamayı tercih ederdim (tabi boyumun uzaması için Barfiks çalışmam gerekecek).
Benim meslektaşlarıma önerim şudur; Sizler halkı doğruş bilgilendirmek zorundasınız. Yürekleri taşlaşmış emek hırsızlığı yapıp insanların geleceğini ve yarınlarını umutlarını çalan yalaka, yandaş, yanar-döner her devrin adamı “Makyavelist” basın baronlarının ve işbirlikçilerinin kuklası olmayın. Basın baronlarına da tavsiyem şu; bırakın yazarları halkın gözü kulağı olsunlar, eğer yazdıklarından dolayı rahatsızlığınız varsa yüreğiniz yetiyorsa alırsınız kalemleri köşe yazısı yazarsınız. Erol Taş olmak neymiş görürsünüz. Ben aslında kentimizde kimlerin Erol Taş olmak için canla başla parasını ve zamanını harcadığını bilirim. Eski Sinema dönemlerinde yani gençliğimizde Rahmetli Erol Abimize hep kötü karakter rolleri verilirdi. O da bu tip rollerle özdeşleşmişti. Erol Abi ile İstanbul’un Cankurtaran semtindeki o şirin kahvehanesinde oturup çay içerdik. Yaptığımız özel sohbetler ile ilgili şunu samimiyetle dile getirmeden edemeyeceğim. Rahmetlinin yüreği insan sevgisi ile doluydu. Komşuları ve halk onu çok severdi. Filmlerdeki ona kötü karakterleri oynatan rejisörler aslında onun oyunculuğunu ve adamlığını kıskanıyorlardı. Bende kentimizde çevrilen kısa ve uzun metrajlı filmlerde gerçekleri dile getiren mizah ve hiciv ironi ustaları , Metin Akpınar, Müjdat Gezen rolünü oynamak isterim ama Münafıklar beni Erol taş ile nesnelleştirip içselleştirmek istiyorlar.
Gerçi her şeyi çok bilen Abiler kadar benim bilmem mümkün değil, Fakat görünen o ki çok bildiğini zannedenlerin de bir bok bildikleri yok. Basın olsun, Yerel ve genel yönetim olsun hayatın çeşitli alanların da ( spor ve magazin dahil ) Bir kötü karakter yaratılır, Bu yetki ve imtiyaz sahipleri kendilerinin yapmak isteyip de yapamadıkları ( Yusuf, Yusuf ettiği için) eylem ve söylemleri kendi yarattıkları çakma Erol Taşlara yaptırırlar. Nasıl ki insan şaşırınca, karısına bacanak diyorsa Bunlar teyze, hala, dayı dediklerinde de hiç şaşırmıyorum.
Muharrem Şen/
Bandırma Şehir Gazetesi.